Neyi bekliyoruz? İstanbul kendi elektriğini işte böyle üretebilir!

Güneş enerjisi çok fazla alan kaplıyor argümanı fosil yakıt savunucularının sıklıkla kullandığı bir söylem haline geldi. Ancak bu iddia özellikle kentsel alanlar söz konusu olduğunda ne kadar geçerli? Yapılan araştırmalara göre New York City gibi bir metropolde bile mevcut çatı ve park alanlarının sadece üçte ikisini güneş panelleriyle kaplamak şehrin tüm elektrik ihtiyacını karşılamaya yetiyor. Peki ya dünyanın en yüksek güneş potansiyeline sahip ülkelerinden biri olan Türkiye için durum nasıl?
İstanbul’un çatıları şehrin elektriğini karşılayabilir!
İstanbul’un mevcut bina çatılarına kurulacak güneş panelleri, şehrin elektrik ihtiyacının yirmi katından fazlasını üretebilir. New York City örneğinde görülen kentsel güneş devrimi potansiyeli Türkiye’nin en büyük şehri için çok daha güçlü bir şekilde geçerli.

İstanbul yılda 36 terawatt saat elektrik tüketiyor. Bu miktar Türkiye’nin toplam elektrik tüketiminin yüzde 12’sine denk geliyor. Şehir 5.343 kilometre kare alana yayılmış durumda ve bu alanın önemli bir kısmı binalar, yollar ve diğer geçirimsiz yüzeylerle kaplı.
İstanbul’un yıllık ortalama küresel yatay güneş ışınımı günde 4,18 kilowatt saat. Bu değer şehrin toplam yüzey alanı üzerinden hesaplandığında yıllık 8.150 terawatt saatlik birincil güneş enerjisi potansiyeline işaret ediyor. Bu potansiyel İstanbul’un yıllık elektrik tüketiminin 226 katına eşdeğer.
Tüm şehir yüzeyini güneş panelleriyle kaplamak pratik değil. Sadece mevcut binaların çatıları ve otoparklar gibi geçirimsiz yüzeyler dikkate alındığında bu alanın yüzde 45’ini oluşturan 2.404 kilometre karelik alan elde ediliyor. Bu yüzeylerin tamamına güneş panelleri yerleştirildiğinde yıllık 3.670 terawatt saatlik güneş enerjisi potansiyeli söz konusu oluyor.
Modern güneş panellerinin ortalama verimliliği yüzde 23 civarında. Sistem kayıpları olan toz, inverter kayıpları ve diğer teknik kayıplar yüzde 14 olarak hesaplandığında net elektrik üretimi yıllık 723 terawatt saat seviyesine ulaşıyor. Bu miktar İstanbul’un yıllık elektrik tüketiminin 20 katından fazla.
Bu hesaplamalar sadece mevcut binaların çatıları ve otoparklar gibi alanlar dikkate alınarak yapıldı. Şehirdeki diğer geçirimsiz yüzeyler olan yollar, kaldırımlar ve dikey yüzeyler olan bina cepheleri değerlendirmeye alınırsa potansiyel daha da artıyor.
İstanbul’un mevcut geçirimsiz yüzeylerinin sadece yüzde 5’ine güneş panelleri yerleştirilerek şehrin yıllık elektrik ihtiyacının tamamı karşılanabiliyor. Bu durum İstanbul’un kendi enerjisini üreten ve enerji ihraç eden şehir olma potansiyelini ortaya koyuyor.
Modern güneş paneli teknolojisinin fiyatı watt başına 20-30 sent arasında, kurulum maliyeti dahil toplam sistem fiyatı 70 sent ile 1,1 dolar arasında değişiyor. İstanbul’un elektrik ihtiyacını karşılamak için gereken 2 gigawatt kurulu güçte sistem maliyeti 1,4-2,2 milyar dolar olarak civarında diyebiliriz.
Bu yatırım 25 yıllık sistem ömrü boyunca kilowatt saat başına 2-4 sent maliyetle elektrik üretebilir. Karşılaştırıldığında doğalgaz santralları 6-8 sent, kömür santralları 5-7 sent maliyetle elektrik üretiyor.
Almanya’nın 2000-2020 döneminde gerçekleştirdiği 60 gigawatt güneş enerjisi kurulumu İstanbul için büyük bir referans. Almanya’nın güneş potansiyeli İstanbul’dan yüzde 23 düşük olmasına rağmen toplam elektrik üretiminin yüzde 10’unu güneş enerjisinden karşılıyor.
Çin’in son 15 yılda gerçekleştirdiği güneş enerjisi yatırımları panel maliyetlerini yüzde 85 düşürdü. Bu maliyet azalması güneş enerjisini fosil yakıtlarla rekabet edebilir hale getirdi.
İstanbul’da 36 terawatt saat güneş enerjisi üretimi yılda 18 milyon ton karbondioksit emisyonu azaltımı sağlayabilir. Tam potansiyelin kullanılması durumunda 723 terawatt saat üretim 360 milyon ton karbondioksit azaltımı yapabilir. Bu miktar Türkiye’nin toplam yıllık emisyonunun yüzde 80’ine karşılık geliyor.
Türkiye’de güneş enerjisi kurulumları son beş yılda hızla arttı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu verilerine göre ülke genelinde kurulu güneş kapasitesi 12 gigawata ulaştı. İstanbul’da ise kurulu kapasite henüz 200 megawat seviyesinde kalıyor.
Mevcut yasal düzenlemeler 50 kilowata kadar güneş paneli kurulumuna net ölçüm sistemi imkanı tanıyor. Bu sistem elektrik üreticilerinin fazla ürettikleri enerjiyi şebekeye satmasına olanak veriyor.
İstanbul’un güneş enerjisi potansiyeli şehri büyük elektrik ihracatçısı konumuna getirebilir. Belirttiğimiz gibi mevcut geçirimsiz yüzeylerin sadece yüzde 5’inin kullanılması şehrin elektrik ihtiyacını tamamen karşılamaya yetiyor. Kalan yüzde 95’lik kapasite Türkiye’nin tamamına ve komşu ülkelere enerji sağlayabilir.
Güneş paneli teknolojisindeki gelişmeler verimliliği sürekli artırıyor. 2020’de ortalama yüzde 18-20 olan panel verimliliği 2024’te yüzde 23’e çıktı. 2030’a kadar yüzde 30 verimliliğe ulaşılması bekleniyor.
Türkiye’nin güneş paneli üretim kapasitesi ise yılda 2 gigawat seviyesinde. Bu kapasitenin 10 gigawata çıkarılması 50 bin kişiye istihdam yaratabilir. Depolama teknolojileri güneş enerjisinin ana zorluğunu oluşturuyor. Lityum iyon batarya maliyetleri son 10 yılda yüzde 90 düştü. Hidrojen üretimi ve pompaj depolamalı hidroelektrik santraller uzun süreli enerji depolama seçenekleri sunuyor.