Savunma Sanayii Başkanı’ndan NATO’ya net mesaj!

Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, 21 Mayıs 2025 tarihinde Ankara’da düzenlenen NATO Çoklu Alan Operasyonları (MDO) Konferansı’nda açılış konuşmasını yaptı. Görgün, hızla değişen küresel güvenlik ortamında MDO konseptinin önemine dikkat çekerek, Türkiye’nin bu alandaki yeteneklerini, iş birliklerini ve NATO ile yürütülen projeleri tüm ayrıntılarıyla aktardı.
Savunma Sanayiinde Türkiye’den NATO’ya teknoloji güvencesi
Konuşmasında, NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı (ACT) tarafından yürütülen etkinliklere aktif katılım sağlandığını belirten Görgün, Şubat ayında İstanbul’da düzenlenen SPARK etkinliği, Kanada’daki IGNITE katılımı ve Eylül ayında Portekiz’de yapılacak GLOW etkinliği hakkında bilgi verdi.

Ayrıca bu çalışmaların tamamının İstanbul’da düzenlenecek SHINE etkinliğiyle taçlandırılacağını ve üst düzey NATO yetkililerine sunulacağını açıkladı. Türkiye’nin savunma sanayiindeki dijital dönüşüm vizyonunu paylaşan Görgün, aynı zamanda NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile hem Türkiye’de hem Brüksel’de gerçekleşen görüşmelerde ortak projelerin ve Türk savunma sanayiinin katkılarının gündeme geldiğini belirtti.
https://shiftdelete.net/havelsan-dnex-dijital-donusum-ortakligi
Görgün, çoklu alan operasyonlarının artık sadece tek bir kuvvetle değil; hava, kara, deniz, su altı, siber ve uzay alanlarının entegre çalışmasıyla başarılı olabileceğini vurguladı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin NATO’ya başından beri koşulsuz askeri destek sunduğunu söyleyen Görgün, bu katkının sadece stratejik uyumla değil, aynı zamanda teknoloji üretimi ve özgün kabiliyetlerle de desteklendiğini ifade etti.
SSB’nin bugün 1100’den fazla aktif tedarik ve Ar-Ge programı yürüttüğünü, teslim edilen sistemlerin yüzde 75’inin NATO kuvvetlerince kullanıldığını, Türkiye’nin dünyada savunma ve havacılıkta 11. büyük ihracatçı konumuna ulaştığını kaydetti.
Yerli ve milli savunma ürünlerinin NATO ile birlikte çalışabilir şekilde geliştirildiğini belirten Görgün; Bayraktar TB2, AKINCI, ANKA, AKSUNGUR gibi İHA’ların, elektronik harp sistemlerinin, yazılım tanımlı iletişim altyapılarının ve C4ISR kabiliyetlerinin sahada etkin şekilde kullanıldığını söyledi.
Özellikle geçtiğimiz hafta Denizkurdu Tatbikatı sırasında iki adet TB3 insansız savaş uçağının bir deniz platformundan eşzamanlı havalanarak koordineli salvo atışı gerçekleştirmesinin dünyada bir ilk olduğunun altını çizdi.
Uzay, kara, hava ve deniz alanlarındaki ilerlemelere de değinen Görgün, ALTAY ana muharebe tankı, HÜRJET ve KAAN uçakları, insansız kara ve deniz araçları, kısa-orta menzilli hava savunma sistemleri ve roketatarlar gibi sistemlerin NATO operasyonlarıyla tam uyumlu şekilde geliştirildiğini açıkladı. Geliştirilen teknolojilerin, yalnızca ulusal savunmaya değil, aynı zamanda NATO müttefiklerine de sürdürülebilir çözümler sunduğunu ifade etti.
Görgün, konuşmasını teknolojik dönüşüm başlıklarıyla tamamladı. Dijitalleşme, yapay zeka, bulut geçişi, birlikte çalışabilirlik, çeviklik ve sürdürülebilirlik gibi kavramların, SSB projelerinde sadece vizyon değil, doğrudan operasyonel öncelikler olduğunu vurguladı. Türkiye’nin savunma sanayiinde genç, dinamik ve yüksek kapasiteli bir yapıya sahip olduğunu söyleyen Görgün, bu ekosistemin NATO’ya hizmet vermeye hazır olduğunu belirtti.
Konferansın sonunda, iş birliğinin stratejik önemi yeniden hatırlatıldı. Görgün, müttefik ülkeler arasında karşılıklı güvenin ve iş birliğinin arttırılması gerektiğini vurgulayarak, NATO içinde yaptırımlara değil, yapıcı diyaloğa ihtiyaç olduğunu ifade etti. “Sadece savaşın geleceğini konuşmayalım, onu birlikte şekillendirelim” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.